Yöneticiler İçin Sihirli Tavsiyeler 02 Temmuz 2025, 20:55

Bu yazımızda, Tarihte iz bırakmış yönetici ve bürokratların, fikir adamlarının, kalem ve kelam erbabının, eğitim öğretim gurularının, kanaat önderlerinin düşünce ve tavsiyelerinden hazırladığımız bir demet paylaşacağız. Bu tavsiyelerin tamamının herkes için ve her yer için geçerli olması, etkin olması mümkün olmayabilir. Ama; hemen her biri bir makale, bazıları küçük bir kitapçık niteliğinde çok önemli cümleler olacaktır.
Aslında; Her birimiz bir kişi de olsak, on kişi de idare etsek, büyük kurumlar ve şirketlerin yöneticisi de olsak da, yaşadığımız sürece yönetici sayılırız! Dikkatlice dinleyip, not alınıp, hayatımızda uygulandığında, çok şey kazanacağını düşünüyorum..
- İnandığın amirin yanında çalış.
- Amirine akıl verme, yol göstermeye kalkışma; arz et.
- Yöneticinle mümkün mertebe "ben" ve "benim" ile başlayan cümlelerle konuşma.
- Amirinin kafasında ne olduğunu yani maksadını anlamaya gayret et. Eğer aldığın talimat müphem kaldıysa "Efendim, ben bu meseleyi şöyle anlıyorum, doğru mu?" diye teyit al. Az ve öz konuş; amirini laf kalabalığına boğma.
- Arz edeceğin mevzuda amirinin yapacağı itirazlarla sana yönelteceği soruları önceden tahmin et ve bunları ikna edici bir tarzda cevaplandırmak için hazırlıklı ol. Amirini bunaltma.
- Yöneticine emr-i vâki ve sürpriz yapma. Unutma ki nihai noktadaki mesuliyet amirindedir. Senin vermen gereken malûmatı başkasından işitmesi veya onda hayret uyandıracak sürpriz tasarruflar sana önce puan, sonra yerini kaybettirir.
- Konularını amirinin üzgün, yorgun ve aşırı neşeli olduğunda arz etme. Uygun zaman kadar uygun mekân/zemin de çok önemlidir.
- Amirinle aranda ilk yanında çalışmaya başladığın günkü terbiye, nezaket ve mesafeyi koru. Samimiyetle lâubalilik farklı şeylerdir.
- Sana aykırı gelen fikir ve talimatlara hemen "olmaz!" deme, sevimsizleşirsin. Hadisenin o an senin bilmediğin başka tarafları olabilir.
- Unutma ki amirin, senin yaşadığını ve yaşayacaklarını daha evvelden yaşamış, güvenilir, inanılır, tecrübeli bir insandır.
- Sabırlı ol. Yanlış hesap, Bağdat'tan dönecektir.
- Amirine senin için "Ne dalkavuk adam, beni enayi yerine koyuyor" dedirtecek ölçüsüz methiyeler dizmekten kaçın. İcap ettiğinde hakikatleri söyle; ama söylemesini bilerek.
- yöneticine, senin ve işin hakkında başka bazı kaynaklardan da bilgi gittiğini unutma.
- Sır saklamasını bil. Sır saklamak, sandığından da zor bir haslettir. Hakkında "Ağzı sıkıdır" hükmünün verilmesini başarabilirsen bu senin için büyük bir kazanç olur.
- Amirini aşarak bir üst makama gitme...
- Emrin altında çalıştırdığın insanları amirine şikâyet etme. Bu acizliktir... Ne amirini arkadaşlarına, ne de arkadaşlarını amirine çekiştir.
- Kıskanma, paylaş. Nimetler gibi bilgiyi de paylaş. Bilgi paylaşıldıkça çoğalır.
- İyi yetişmemiş eleman ayak bağıdır. Eleman alırken çok dikkatli ol..
- Makamından endişeli olma. Makamını az sonra bir başkasına terk edecekmişsin gibi rahat ol. Zaten bir gün mutlaka terk edeceksin.
- Astlarınla da üstlerinle de kibar ve güler yüzle konuş. Ceket düğmelemek ve muhatabını ayakta karşılamak korkaklığın değil, medeniliğin ifadesidir.
- Astlarını dinle. Dinlerken onlara kıymet ver. Sana daha da açılmalarına yardımcı ol. Dertleri ile dertlen. Fakat görüşme makul zaman içinde cereyan etsin. Kimsenin ümit ve hevesini kırma. İyi yöneticinin en mühim hasletlerinden biri, heves kırmamaktır. Kimse senin yanından üzgün ve küskün ayrılmasın. İstek ve teklifleri anında reddetme. Düşünmek için süre iste. Çünkü, iyi yöneticinin en önemli vasıflarından biri heves kırmamaktır…
- Mümkün mertebe Yanında çalışanların borcundan, hastasından, yaşlısından, tahsildeki çocuğundan haberin olsun.
- Hiçbir şey bir anda olgunlaşmaz. Ne insanlar eski huylarından kısa bir zamanda vazgeçerler, ne de senin o "harika" fikirlerin hemen gerçekleşir. Beklemesini bilirsen senin korukların da helva olacaktır.
- Sadece şikâyetçiyi dinleyerek kimse hakkında tek taraflı hüküm verme. Yöneticilik hayatımda tek taraflı dinledikten sonra verdiğim kararların tamamda yanıldığımı, üxüldiümü gördüm.
- Rica/istirham ile konuş. Emir verme. Dilini "lütfen" kelimesine alıştır. "Mümkün mü?", "Yapabilir misiniz?" gibi ifadeler, kaba bir emir cümlesinden daha tesirlidir. "Siz" diye hitap etmek, "sen" demekten daha güzeldir. "Efendim"le başlayan cümlede, sanki akide şekeri ve çifte kavrulmuş lokum tadı vardır.
- Kızma, sinirlenme, kalp kırma, acı; merhametli ol.
- Bir bardak suda fırtına koparmak seni muhataplarının gözünde küçültür.
- Kusurları topluluk içinde yüze vurma. Kim kusurlu ise onunla baş başa görüş. Ancak önce suçlama sebebini sor. Göreceksin ki işin içinde başka amiller var. Eğer sorup dinlemeden itham edersen mahcup olursun.
- Amir de hata eder. Hata ettiğin zaman büyük bir alçak gönüllülükle özür dile; hiçbir şey kaybetmezsin...
- Arkadaşlarını makine ve eşya gibi görme. İş ve gelecek hakkında zaman zaman onlara bilgi ver, teklif ve görüşlerini al. Böylece onları fiilen yaptıkları işe ortak et. Arkadaşlarını yaptıkları işi başaracaklarına inandır.
Ekip çalışmasına kıymet ver.
Gerek yanında çalışanlar gerekse üstlerin sana ne kadar inanıp güveniyorlar?
Bunu sık sık hatırla ve hatalarını telâfi etmeye çalış.
- İşyerini aynı zamanda bir mektep kabul et. Hem öğren hem öğret. En hayırlı miras insandır.
- Gönüllerde taht kurmaya bak. Senden, nefret ettikleri için değil, incitme endişesi ile korksunlar. Kalp kırmaktan sakın. İncinsen de incitme. Yanına varılmaz bir dağ olma.
- Saldırgan, tenkitçi, alaycı ve karamsar olma. Etrafına karamsarlık yayma. Öyle ol ki insanlar seni özlesinler.
- Şahsî sıkıntılarını kimseye yükleme. Kimse senin sıkıntılarını çekmeye mecbur değildir. Sıkıntının sebebi umumiyetle şükürsüzlük, su-i zan, gıybet, çekememezlik ve kibir gibi kötü huylardır.
- Kur'an-ı Kerim'i öğren ve oku. İlmihalini bil ve yaşa. Bir doğu ve bir batı lisanına vakıf olursan çok şey kazanırsın. İslâm tarihi ve kendi tarihinden haberdar ol. Sevgili Peygamberimiz'in hayatını hafızana nakşet ve O'nun ahlâkıyla ahlâklanmaya bak. İnsanları en güzel yöneten gelmiş geçmiş en büyük idareci, şüphesiz ki O'dur.
- Mesleğinle ilgili çalış, hep yeni dostluklar kur, araştırmalar yap, yenilikleri takip et. Dünyayı tanı.
- Türkçe'ne hâkim ol. Kıymetli kitap ve metinleri çok oku. Argodan kaç. Sevimsiz ifadeleri ağzına yakıştırma.
- Vücut diline de hâkim ol. Tavırların ölçülü ve zarif olsun. Tatlı tebessümler, çıngıraklı kahkahalardan daha güzeldir.
- Tabii ol; derbeder olma. Müesseseni güzel temsil et.
- Zamanı kullanmasını iyi bil. Ne gittiğin yerde, ne sana gelenlerle ne de herhangi bir şekilde zaman öldürme. Zaman katledilmek değil, kazanılmak için vardır.
- Randevularına dikkatli ol.
- Telefonla çene çalma. İş görüş. Telefonlara çıkmamazlık etme. Arayanlara cevap ver. Yazanlara sen de yaz. Hattâ onlar telefon etmeseler de aramasalar da sen dostlarını ara.
- Nereye gideceğini mümkünse önceden haber ver. Ziyaret veya toplantı için bulunduğun yerde ikide bir iş yerini arayıp "Ne var ne yok?" diye sorma.
İnsanların sözünü olur olmaz yerde kesmenle, telefonunla konuşmaları bölmen arasında fark yoktur. İkisinde de kabalık yapmış olursun.
- Hediyeleş, muhabbetin artmasına vesile olur.
- İhtiyaç olmadan yapılan ve lüzumundan fazla uzayan toplantılar ile kendi kendine zarar verdiğini fark et.
- İsraftan kaçın. Yerinde harcanmayan tek kuruş bile israftır. Çöpe lüzumsuz atılan her kâğıt parçası, fazladan yanan her lamba, lüzumundan fazla açılan musluk ve her şey...
- İşleri günü gününe yap. “Yarın yaparım diyenler ziyan etti” cümlesini hep hatırında bulundur.
- Fikir üret. Cesur ol. Ancak korkaklık gibi çılgınlık da zararlıdır.
- Yeni fikir ve projelerini önce kafanda olgunlaştır, sonra güvendiğin insanlarla konuyu masaya yatır, enine boyuna incele, ondan sonra amirine götür. Gönülden konuş. Çünkü müspet kelime ve cümlelerin sihir tesiri vardır!..
- Sofra adabı ve yemek yeme; zarafetin, mesleğinin görünmez aynalarından biridir.
- Evlilikte "boşanma", iş hayatında "istifa ederim" sözünü kullanma. Bunların her ikisi de bir kere kullanılır.
- Eve iş ve sıkıntı taşıma. Evin kendine has kanunları vardır. O kanunlara uyarsan hem evinde hem işinde başın ağrımaz.
- Evin sıkıntılarını da iş yerine getirme. Aile mahremiyetine dikkat et. Namusun olan insanların eksik, zaaf ve hatalarını kendi dilinle herkese yayma.
- Servet de koltuk da yetki de emanettir. Makam arabasına binince başka bir insan olma. Bir gün o arabadan inip yine arasından çıktığın insanların yanına döneceksin. Hiç değilse tabutunu taşıyacak dört dostun kalsın.
- Ayağın yere bassın. İçinden çıktığın cemiyeti unutma. Hep beş yıldızlı otelleri değil arada bir de kenar semtleri, fakir insanları ve umumi nakil vasıtalarını hatırla. Bu vasıtalara bin ve o insanlara git. Oralarda da çok şeyler öğrendiğini göreceksin.
- Bilge bir şahıs diyor ki, "İdareciliğin bir tek kanunu vardır: Üstlerine mutlak itaat, astlarına alabildiğine iyilik."
İyilik dolu, bereketli yönetim süreçleri ve başarılı bir hayat diliyorum efendim.
Yüzünüzden ve gönlünüzden gülümseme eksik olmasın.
Hami Koç
Eğitim Yöneticisi - Sosyolog
Temmuz 2025
DIĞER HABERLER
-
Bir Orhan Veli Belgeseli
03 Temmuz 2025, 02:09 -
Diriliş şairi: Sezai Karakoç
03 Temmuz 2025, 01:53 -
Necip Fazıl Kısakürek Kimdir
03 Temmuz 2025, 01:48 -
Sezai Karakoç'un Hacca Gitmeme Mazereti - Mehmet Görmez
03 Temmuz 2025, 01:28 -
Bir Ömür Böyle Geçti-Faruk Nafiz Çamlıbel (Belgesel)
03 Temmuz 2025, 01:18 -
Melih Cevdet Anday ve Garip Akımı (1989) | TRT Arşiv
03 Temmuz 2025, 01:16 -
Sadettin Ökten hakkında kısa belgesel film
03 Temmuz 2025, 01:01 -
Sadettin Ökten'den Gençlere Tavsiye: Güzel İnsanlarla Tanışın Bulamazsanız Kitaplara Başvurun
03 Temmuz 2025, 00:57 -
İyilerin Hikayesi Zayi Olmaz - İbrahim Kalın | Kendi Gökkubbemiz
03 Temmuz 2025, 00:51 -
Bir Portre - Oktay Sinanoğlu (1999) | TRT Arşiv
03 Temmuz 2025, 00:41