Üniversite tercih dönemi başladı. Birkaç yıldır çoktan seçmeli yaşayan gençler şimdi son bir seçim yapacaklar ama işleri biraz zor. Çünkü ülkede herkes nesli tükenmekte olacağını düşündüğü mesleklerle ilgili moral bozucu konuşmalar yapıyor.

AĞZI OLAN KONUŞUYOR
Abi, amca, hala, teyze, dayı, komşu, kargo görevlisi, komşu doktor, akraba mühendis, emeklisi genci yaşlısı ve bilumum tanıdıklar… Hepsi bugünlerde kariyer danışmanı oldu ve bütün mesleklerin üzerine kürek kürek toprak atıyorlar.

“Ağzı olan konuşuyor” diye bir deyiş var bizde!
İşte bir kaç örnekler:

Yazılım mı düşünüyorsun? Sakın ha! Yapay zekâ zaten her şeyi kendi yapıyor artık. Kodlayan da o, test eden de o. O meslek çoktan bitti. Bir de ChatGPT devrede ki..

Elektrik-elektronik mi? Güldürme beni evladım! Drone’lar kendini tamir ediyormuş, duymadın mı? Mezun olunca priz tamircisi olursun. Sonra demedi deme. [ Gerçi son yıllarda mavi yakalı tabir edilen, hayatımızın her alanındaki ihtiyaçlarının tamircisi bakımcısı meslek sahipleri mühendislerin doktorların önüne geçti kazanç ve aranılır olmakta…)

Tıp zaten hiç düşünme! Altı yıl okuyacaksın, üstüne üstlük insanlardan şiddet göreceksin. Hem artık ChatGPT var. Yazıyorsun semptomlarını, reçeten hazır.

Öğretmen olmak çocukluk hayalin mi? O hayalini hemen güncelle bence. Çünkü öğretmenlik bitkisel hayatta. Yapay zekâ fişini çekti çekecek.

İyi de gerçekten bu memlekette bütün meslekler bitti mi? Böyle bir şey olabilir mi?

GEÇMİŞTE ÖNGÖRÜLEN YANLIŞLAR
Sevgili gençler! Sakın moralinizi bozmayın! Çünkü bu saydığımız mesleklerin hiçbirisi bitmedi. Sadece kabuk değiştiriyor. Bazı mesleklerde iş bulmak daha zor olabilir ama dört yıl sonrasını kestirmek inanın hiç de kolay değil. Hele sosyal medyaya bakıp mesleklerin bitip bitmediğine karar vermek büyük hata olur. Çünkü sırf tıklama almak için yazılan haberlerin birçoğu maalesef çöp.

Benim gençlik dönemimde 2000’li yıllar hep uçan arabalarla resmedilirdi.
Önceleri satış sonraları genel koordinatör olarak sorumlu olduğum dünyaca meşhur bir otomobil firmasında çalıştığım yıllarda, Türkiye’de artık otomobil satışının çok zor olacağını, ancak stabil olarak devam edebileceğini en iyi otomobillerin üretildiğini, yenilerinin keşfedilmeyeceğini vs düşünenler vardı.
Ne oldu? Arabalar hâlâ yerden gidiyor.

Dünyada otomobil sanayinde yeni modeller şaşırtıcı bir şekilde yollarda.. Hatta hiç bilinmeyen ve çok satış yapan yeni markalar dünya gündeminde.
Hatta önceki asırda bilgisayar keşfedildiği zaman çok zeki ve ileri görüşlü olduğu bilinen bazı insanların bilgisayarın geleceği ile ilgili söylediği sözleri bize, akılalmaz/saçma sapan yanlış öngörülerini dehşetle hatırlatıyor . Şayet bu yorumcuların veya öngörü sahiplerinin tesirinde kalıp çalışmalar yapılmasaydı, dünya şu anda geldiği teknolojik noktaya asla gelemezdi. Halbuki bu gün bilişim teknolojileri sayesinde insanlar hem bilgiye çabuk ulaşıyor hem de inanılmaz derecede vakit kazanımı ve konfor elde ediyor. Bu teknoloji sayesinde mesleklerin çoğu kendini aşıp çağ atlıyor.
Yani, gelecekle ilgili çok net konuşmak öyle kolay bir iş değil.

Eğitimci olduğum için bana öğretmenlik mesleğinin geleceğini de soruyorlar. Ben de şöyle diyorum; eğer öğretmen sadece ders anlatıyor, sınav yapıyor ve not veriyorsa, robotlar onun yerini her türlü doldurur. Zaten mekanik işler… Ha robot, ha insan, ne fark edecek!
Ama öğrencinin sadece beynine değil, kalbine de hitap eden öğretmenin yerine hiçbir makine geçemeyecek.

Öyleyse hangi meslekten olursa olsun, eğer kişi ruhunu kaybetmişse, gelecekte mesleğini kaybetmekten korksun.

Ama ruh varsa, bence de robotlar korksun!

VAKİT NAKİTTEN KIYMETLİDİR
Üniversite yılları insanın en verimli geçireceği zaman dilimidir. Ama üniversite gençliği her akşam kafelerde toplanıp, organize bir şekilde vakit öldürüyor. Anadolu şehirlerinde mekânlar tıklım tıklım öğrenci dolu. Ne yapıyorlar? Hiçbir şey. Hayatlarının en verimli dönemini geyik muhabbeti yaparak, taş dizerek ve göz süzerek! harcıyorlar.

Kendi alanıyla ilgili araştırma yapan ve mesleğiyle ilgili gelişmeleri takip eden var mı? Var elbette ama sayısı az maalesef.

Mesleğiniz ne olursa olsun, her devrin en önemli ihtiyacı güvenilir, kendini geliştirmiş, iletişim becerisi yüksek ve alanında uzmanlaşmış insandır. O yüzden hangi bölümü tercih ederseniz edin, kendinizi geliştirin. Alanınızla flört edip, gönül eğlendirmeyin ve başarının ciddiyete mahkûm olduğunu unutmayın. Aksi takdirde üniversite sonrası hayatınızda birçok iş imkânı sizi teğet geçip, geçmişte kendine yatırım yapanlarla masaya oturacak!..

TERCİHTE ÖNEMLİ HUSUS
Yüksek okul tercihi için adaylara teknik olarak pek fazla bir şey Söylemeyeceğim. Ama çok önemli tavsiyem: mutlaka bu işin uzmanı olan ve sizi iyi tanıyan okulunuzdaki veya gittiğiniz kursunuzdaki bu işin uzmanlarıyla iyi istişare edin. Kendi kabiliyetiniz ve yaparak mutlu olacağınız bir meslek yüksek tahsili konusunda sizin dışınızdaki ve sosyal medyadaki doğru olmayan kanaat ve yönlendirmelere kapılmayın ve izin vermeyin.

Milli sponsorlarınız annebabalarınızın görüşlerini bir kenara atmayın. Sizi herkestan çok sevdikleri için duygusal yaklaşsalar da en az sizin kadar sizi düşüneceklerdir.
İstanbul ve bazı şehirler kendi başına birikimleriyle bir üniversitedir.. ama Büyük şehrin ulaşım, konaklama diğer bazı handikaplarını, zorluklarını da göz ardı etmemeli. Artık bir çok şehrimizde meslekî ve kültürel imkanlara ulaşma konusu eskiye göre çok daha iyi durumda..
Devlet üniversitelerinde kontenjanlarda azalma oldu. Bir çok teknik hususta sıralama yanlışı yapmamanız için yapacağınız görüşmeler ve istişareler sıfır hataya yakın bir tercihinize yardımcı olacaktır.


ASIL KONU?!
Gelelim asıl meseleye. Birkaç ay sonra hayatınızda yeni bir yolculuk başlayacak. Bu yolculukta atacağınız adımlar kaderin bir tecellisidir ve güzergâhı belirleyen niyettir.
Yani seçtiğiniz mesleği asıl kıymetlendirecek olan şey niyetiniz olacak.

Bu yüzden, ilk tercihiniz helal para kazanmak, insanlara faydalı olmak ve güzel bir hayat yaşamak olsun.
Çünkü kıyamete kadar bu tercihlerin değeri hiç azalmayacak.

İnşallah ilk tercihinize yerleşirsiniz.

Sayın adaylar,
Her çeşit mahalle baskısından/ne derler söylemlerinden uzak;
Kendinize ve Mutlu Geleceğinize uygun, severek yapacağınız, başarılı olacağınıza inandığınız bir meslekle alakalı tercih/tercihler yapın…
Para kendiliğinden gelir.
Bu yazıyı da birkaç defa sakin kafa ile tekrar tekrar okuyun, düşünün.

Unutmayın:
Başarılı ve huzurlu geleceğiniz için;
Çare bizzat siz kendinizsiniz…

HAMİ KOÇ - EĞİTİMCİ SOSYOLOG & ÖZKURBİR YK ÜYESİ