Matematik Öğrenmede Kitap Okumanın Önemi 16 Temmuz 2025, 16:48

“Kavgaların pek çoğu söyleyecek kelimesi olmayan insanların başvurduğu bir iletişim şeklidir” desem çok yanlış söylemiş olmam sanırım. Zira tartışma adabı ve kelime dağarcığı geniş olmayan insanlar çoğu zaman şiddete başvurarak kendilerini ifade ederler. Bu ise genelde pişmanlıklar ile sonuçlanmakta ve cehaletin boyutlarını büyütmektedir. Kitap okuyarak sosyolojik anlamda kendini geliştiren toplumlar sadece iletişim becerisi kazanmayıp, matematik ve teknolojik alanlarda da kendilerini geliştirmektedirler.
Matematik; sayılarla yapılan bazı hesaplama işlemlerinin yanı sıra hayatımızda cereyan eden olay ve olguları mantıklı bir şekilde yorumlamak ve hayatın içerisinde bu mantık ile analitik düşünce sistemini kurarak var olmanın yollarını aramaktır. Bu ise sahip olduğumuz düşünebilme yeteneğinin analitik olarak işlenmesi ve dünyayı anlama arzusunun şiddetli bir şekilde insanı harekete geçirmesi ile mantığın ve analiz edebilme becerisinin birleşimi ile olabilmektedir. Matematik bilimi, insanın tüm yaratılmışları anlamlandırması açısından dünyanın var olmasından bu yana insanların en çok üzerinde durduğu ve ayrıca hayatlarının her alanında kullandığı bir bilim ve esas itibariyle bir ilimdir. Bu anlamda bakıldığında, insanların düşünebilme yeteneklerinin geliştirmeleri ile matematik alanında öğrenme yeteneklerinin geliştirmeleri arasında doğru orantı vardır. Bu doğru orantının en önemli etmenlerinden biri şüphesiz zekâ ve bir diğeri ise düşünebilmenin en büyük anahtarı olan kelimelerdir. Doğuştan insana verilen zekâ geliştirilebilen büyük bir yetenektir. Ama geliştirilmeyen ve gereği gibi kullanılmayan zeka insan için ileriki yaşlarda çok bir şey ifade etmeyecektir.
İnsanın doğduktan sonra öğrendiği kelimeler neticesinde düşünebilme yeteneği de gelişmektedir. Hayatı anlamlandırmasında öğrendiği kelimelerin önemi okula başlamadan önce ortaya çıkmaktadır. Sosyal ve iletişimin yoğun olduğu sosyolojilerde insan daha fazla kelime dağarcığına sahip olmakta ve okula başladığında düşünce sistemi daha aktif rol oynamaktadır. Okul çağı ile birlikte kelime dağarcığının gelişmesi çocuğun okul başarısının artmasına ve özellikle matematik öğrenme becerisinin gelişmesine önemli katkı sağlamaktadır. Bu çağlarda kitap okuyan çocukların daha sağlam düşünce sistemine sahip olduğu, okuduğunu anladığı ve analitik düşünce ile birlikte mantıklı düşünebildiği ve dolayısıyla mevcut zekâ yapısının olumlu gelişimine paralel bir şekilde matematik alanında başarısının arttığı gözlemlenmektedir. Bu aslında çocukların kelime dağarcığının artması ile birlikte okuduğunu anlamasının bir olumlu sonucudur. Günümüzde ise eğitim sistemimizin ve eğitmenlerimizin gerek sosyal medya ve gerekse sosyolojik bazı etmenlerin etkisinde kaldığını ve sonuçta çocuklarımızın kitap okuma alışkanlıklarının günden güne zayıfladığını görmekteyiz. Bunun neticesinde okuduğunu anlamakta zorlanan ve maalesef düşünme zahmetinde bulunmayan çocuklarımız matematik öğrenmede son derece zorlanmaktadır. Özellikle çocuklarımız yeni nesil matematik sorularında okuduğunu anlamakta zorlanmakta ve problemi çözmek için herhangi bir yöntem geliştirememektedir. Son yıllarda yapılan LGS ve YKS sınavlarında özellikle matematik testlerinde bu durum ön plana çıkmaktadır. Bilginin var olmasının tek başına yeterli olmadığı görülmektedir. Bununla birlikte kitap okuma alışkanlığı olan çocuklarımızın matematik başta olmak üzere sayısal testlerde daha başarılı olduğu görülmektedir. Zira kitap okuyan çocuklar düşünme yeteneği anlamında bir adım öne geçmektedir. Eğitim sistemimizin sınavları her ne kadar teste dayalı olsa dahi okuduğunu anlamak ve anladığını mantıklı bir şekilde çözümlemede kullanmak tamamen çocukların kitap okuma alışkanlıklarının düzeyine bağlıdır. Milli eğitim sistemimizin bu anlamda aldığı önlemlerin ötesinde okullarda kitap okuma alışkanlığının kazandırılması ve neticede çocukların düşünebilme yetilerinin artırılması amacıyla atölye çalışmaları geliştirilmelidir. Özellikle kitap okumaya ve okuduğu kitapları özetlemeye yönelik yeni dersler müfredata eklenebilir diye düşünüyorum. Bununla birlikte analitik düşünce ve analiz etme becerilerini artırıcı derslerin de artık müfredatlarımızda olması gerektiğini düşünüyorum. Bir daha ki yazımızda bu konuyu tartışmak elzemdir sanırım.
PROF. DR. ERDİNÇ DÜNDAR - AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ
DIĞER HABERLER
-
Doğru Okula Nasıl Karar Verilmeli?
17 Temmuz 2025, 09:04 -
Lazım Olanlar mı, Elzem Olanlar mı?
17 Temmuz 2025, 08:47 -
Patron Liyakat İstiyor
17 Temmuz 2025, 08:32 -
Matematik Öğrenmede Kitap Okumanın Önemi
16 Temmuz 2025, 16:48 -
Okuma azmiyle önce mühendis, sonra avukat oldu, bu yıl da tıp fakültesini bitirdi
16 Temmuz 2025, 10:31 -
Kaybetmeden Değerini Bilmez İnsan
16 Temmuz 2025, 07:55 -
Halep’e Dönüş: Bir Hatıranın İzinde
15 Temmuz 2025, 20:25 -
Lgs Şampiyonu Hediye Çekini Yetim Vakfına Bağışladı
15 Temmuz 2025, 18:20 -
Özgürlük Filosu’ndan kuşatmayı kırmak için yeni girişim: ‘Hanzala’ Gazze yolunda
14 Temmuz 2025, 15:37 -
15 Temmuz Öncesi ve Sonrası
14 Temmuz 2025, 11:05