“Bir milletin gerçek mimarları öğretmenlerdir.” Bu cümleyi sıkça duyarız. Çünkü öğretmenlik, yalnızca bir meslek değil; bir millete yön veren, medeniyet inşa eden kutlu bir vazifedir. Bilgi vermekle sınırlı olmayan bu meslek, insanın hem zihnine hem de gönlüne dokunmayı gerektirir. Hele ki bizler, köklü bir medeniyetin mirasçıları olarak, sadece akademik değil; ahlaki ve manevi terbiyeyi de görev bilen öğretmenleriz.

Sevgili meslektaşlarım,

Bu satırları sizlerle, yıllardır aynı amaca emek veren bir yol arkadaşı olarak kaleme alıyorum. Hepimizin sınıflarında bambaşka hikâyeler, umutlar ve zorluklar var. Ama içimizde bir yerlerde aynı soruya zaman zaman hepimiz dönüyoruz: Ben iyi bir öğretmen miyim? Ya da daha önemlisi: Daha iyi bir öğretmen olmak için ne yapabilirim?

Bu yazıda, kendi yöneticilik deneyimlerimden, gözlemlerimden ve sizlerden öğrendiklerimden yola çıkarak iyi bir öğretmenin izini birlikte süreceğiz.

1. Sevmeden olmaz: Bir Davaya Adanmak

Öğretmenlik, sevgi olmadan yapılabilecek bir meslek değil. Bu işin doğasında sabır, anlayış ve fedakârlık var. Her sabah sınıfa “Bugün onlara ne katabilirim?” diye girmek, işte o içten gelen sevginin bir sonucudur. Öğrenci bunu hisseder; samimiyetimizi, niyetimizi anlar.
İyi bir öğretmen, mesleğini rızayı ilahi gözeterek yapar. Onun için ders anlatmak bir iş değil, bir hizmettir. Her öğrenciye bir emanet gözüyle bakar. Sınıfa girdiğinde sadece bilgi taşımaz; sabır, şefkat ve merhamet de getirir. Öğretmenlik, kendini geleceğe adamaktır; çünkü biz yetiştirirken sadece birey değil, toplum inşa ederiz.

2. Her Evladın Fıtratı Farklıdır

Sınıfta 20-25 öğrenci varsa, aslında 20-25 ayrı kişilikle karşı karşıyayız. Hepsinin öğrenme şekli, ilgisi, hayali, hatta derdi başka. İyi öğretmen, bu farkındalıkla hareket eder. Öğrencisini etiketlemez; tanımaya, anlamaya çalışır. Çünkü öğretmek, önce anlamakla başlar.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız. Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz” buyuruyor. Bu hikmetli öğüt, aslında sınıf içindeki duruşumuzun da temelini oluşturmalı. Her çocuğun yaradılışı, kabiliyeti ve öğrenme şekli farklıdır. İyi bir öğretmen, öğrencisini tanır, anlamaya çalışır ve fıtratına uygun yollarla ona ulaşır. Zorlamak değil, yönlendirmek esastır.

3. Öğrenmek Ömür Boyu Sürer

Kendini geliştirmeyen, çağı anlamayan bir öğretmen, yeni nesille bağ kurmakta zorlanır. Teknolojiden pedagojik yaklaşımlara kadar değişen her şey, bizden de yenilenmeyi bekliyor. Ancak bu yenilenme, köklerimizden koparak değil, onlara sımsıkı tutunarak olmalıdır. Geleneğin rehberliğinde geleceği inşa etmek, bizim mesleki sorumluluğumuzdur.

4. Disiplin, Saygı ve Sevgi Üçgeni

Sınıf düzeni, eğitim ortamının temelidir. Ancak bu düzen korkuyla değil, saygı ve sevgiyle sağlanmalıdır. Öğrenci öğretmenine güvenmeli, onun adil ve kararlı olduğunu bilmelidir. Gerektiğinde yeri geldiğinde nasihat eden ama her zaman öğrencisine kıymet veren bir öğretmen; otoritesini sevgiden alır, asla kibirden değil.

5. Aile ile Birlikte Hareket Etmek

Bizim kültürümüzde eğitim sadece okulda verilmez; ailede başlar, toplumda şekillenir. Bu nedenle öğretmen ile veli arasındaki iletişim, evladın geleceğini doğrudan etkiler. Veliyle çatışmak değil, istişare etmek gerekir. Aynı safta olduğumuzu hissettirdiğimizde, çocuk da bu birlikteliğin huzurunu yaşar.

6. Kendini İhmal Etmeyen Öğretmen, Daha Güçlü Olur

Öğrencimize faydalı olabilmek için önce bizim iyi olmamız gerekir. Fiziksel yorgunluk, duygusal tükenmişlik, yoğun stres… Bunların hiçbirine karşı bağışıklığımız yok. Kendimizi ihmal edersek, bir süre sonra sınıfta sadece var olur ama etkili olamayız. Dinlenmek, nefes almak, kendimizi hatırlamak da mesleğin bir parçası.
Bu dönemlerde dua, tefekkür ve kendimize ayırdığımız zaman; ruhumuzu diri tutar. Kalbi yorgun bir öğretmen, sınıfa neşe taşıyamaz. Bu yüzden iyi bir öğretmen, kendi manevi dünyasını da besler.

Evet kıymetli meslektaşlarım ;

Bugün bizler, sadece bilgi aktaran değil; karakter ve şahsiyet inşa eden bir neslin yol göstericileriyiz. Öğrencilerimizin gözünde örnek, dilinde rehber, gönlünde yer edinen insanlarız. Bu yüzden iyi öğretmen olmak, iyi bir insan olmayı gerektirir.
Unutmayalım: Gelecek, sınıfta şekillenir. Ve o sınıfın mimarı biz öğretmenleriz.
Hepinize kolaylık, sabır ve bolca umut diliyorum.İyi ki varsınız.

Rabbim hepimize hayırlı öğrenciler yetiştirmeyi, mesleğimizi ihlasla yapabilmeyi nasip etsin.

Ali Dayıoğlu
Özkurbir Bşk Yrd
Eğitim Yöneticisi