İbrahim : İçimdeki Putları Devir 24 Temmuz 2025, 09:31

Her insanın içinde bir mabet vardır. Dışarıdan görünmeyen, taşla örülmemiş ama yıllar içinde alışkanlıkla, korkuyla, zaafla ve kibirle inşa edilmiş bir tapınak. Ve o mabedin içinde bir yerlerde, sessizce sıralanmış putlar durur. Kimisi adı konmamış hırslarımızdır. Kimisi çocuklukta yarım kalmış sevilme ihtiyacımız. Kimisi başkalarının gözündeki biz imajına duyduğumuz bağımlılıktır. Hepsi, içimize çöreklenmiş ama dışımızdan beslenmiş suretlerdir.
Ve bir gün gelir… Ruh daralır. İçeride bir yankı başlar: “Bu ben değilim.” Ve işte o an, bir İbrahim gerekir.
İçimizdeki İbrahim, dışarıdaki sesleri susturup kendi içine eğildiğimizde uyanır. Elinde bir balta yoktur belki, ama gerçeğin keskinliğiyle doludur. O baltayla yüzleşiriz en çok kaçtıklarımızla. “Ben buyum” dediklerimizi sorgularız. Kırılması en zor put, en çok alıştığımızdır çünkü.
Kimi zaman sosyal medyada onay almak için çırpınan nefsimize döneriz, kimi zaman başkalarının duası yerine alkışını bekleyen egomuza. Ve deriz ki: “Ey ben, bu putlar seni taşımıyor artık. Bu maskeler seni boğuyor.”
Ama kolay değildir put kırmak. Çünkü o putlar bazen anne babamızın beklentisidir. Bazen toplumun çizdiği başarı şablonlarıdır. Bazen yalnız kalmamak için tutulmuş yanlış ellerdir. Ve bazen de, en büyük put kendimizdir. Kurduğumuz cümleler, giydiğimiz roller, inandığımız sahte doğrular…
Hz. İbrahim’in baltası, yalnızca taş heykelleri parçalamamıştır. O baltayla bir teslimiyet kırılmış, ardından hakikate yer açılmıştır. Çünkü bazen yıkmadan yapamazsın. Kırmadan kıvama gelmez içteki hamlık. Putları devirmeden secdeye varmaz kalp.
Ben de içimdeki İbrahim’i çağırıyorum zaman zaman. Susuyorum, saklanıyorum, erteliyorum çoğu zaman ama bir gün, bir kelime, bir dua ya da bir acı ne olduğu mühim değil. O baltayı yeniden elime veriyor. Ve putların gölgesinde geçen yıllarıma bir veda başlıyor.
Ve şimdi soruyorum sana: Senin içinde hangi putlar hala sapasağlam duruyor? Hangi sahte tanrılar hüküm sürüyor yüreğinde? Ve hangi İbrahim susturulmuş halde bekliyor bir kenarda?
Belki bugün o baltayı alıp tek tek yıkmalıyız o putları. Çünkü hakikat, ancak boşalan yere gelir. Ve bazen en kutsal temizlik, en büyük yıkımdan sonra başlar.
HACER ELBEY - EĞİTİM YÖNETİCİSİ
DIĞER HABERLER
-
İki buçuk liralık yangın
30 Temmuz 2025, 06:42 -
Zamanın Hafızası: Arşivlerin Sessiz Tanıklığında Osmanlı Türkçesi
29 Temmuz 2025, 07:10 -
21. YY Yeterlilikleri Nelerdir?
28 Temmuz 2025, 22:30 -
Kalıp Cümleler Müzesi
28 Temmuz 2025, 21:52 -
Sinema ve Televizyon Dizilerinin Geleneksel Aile Yapımız Üzerindeki Olumsuz Etkileri
28 Temmuz 2025, 07:53 -
Değerler Eğitimi ile Değerlenen Öğretim
27 Temmuz 2025, 08:32 -
Sistem Düşmanı
27 Temmuz 2025, 08:11 -
İnsan Kördür, Sğırdır, Dilsizdir
26 Temmuz 2025, 08:19 -
Milli Gururumuz Selçuk Bayraktar
25 Temmuz 2025, 16:10 -
Türkiye 18, İngiltere 16: Zorunlu Eğitimin Yaşı Doğru mu?
25 Temmuz 2025, 06:53