CANIMDAN AZİZ TUTMUŞTUM SİZİ 31 Aralık 2025, 10:33
Canımdan aziz tutmuştum sizi. Kulağa duygusal bir itiraf gibi geliyor olabilir ama değil; bu, insanın kendi budalalığını yüzüne vuran cümlelerden biridir. Kendi iç sesiniz, kendi kulağınıza “Sen de buna inandın öyle mi?” diye alay eder.
Çünkü insanın kendine karşı işlediği suçların en büyüğü, hak etmeyene kutsiyet atfetmesidir.
Bir zamanlar etrafımda geniş bir güven halkası çizilmişti; siz de o halkanın en ortasında duruyordunuz. Hani şu en dokunulmaz yer var ya… Kalbin gölgelik bölgesi. En büyük yanılgı da işte burada başlıyor: İnsan, kendisini koruması için oluşturduğu merkezde en güvendiğini değil, en sevdiklerini tutar. Oysa sevgi, güveni garanti etmez; çoğu zaman güveni maskeler.
Size duyduğum bağlılık, aklın değil, adını sonradan öğrendiğim bir tür romantik ahmaklığın ürünüymüş. İnsan, kendi iradesini bir başkasının hoyratlığına teslim etme gafletini sadakat diye pazarlıyor kendine. Bir ömrün matematiğini yanlış kurmanın adına da İyi niyet diyor. Ve böylece, en çok değer verdiği kişi tarafından en kolay devrilen kişi oluyor.
Şimdi geriye dönüp bakınca görüyorum:
Sizin yaptıklarınız ihanet sayılmaz aslında; siz kendi doğanızı icra ettiniz, ben sizi yanlış yerde konumlandırdım. Herkes kendi çapında yaşar. Kimi geniştir, kimiyse bir kibrit kutusuna sığacak kadar dardır. Ben de, bir kibrit kutusuna saray muamelesi yapmanın cezasını çektim.
İnsan birine haddinden fazla kıymet biçtiğinde, o kıymetin bedelini mutlaka kendisi öder. Çünkü aşırı değer atfetmek, karşıdakine verilmiş açık çek gibidir. Neyi, ne zaman, nasıl harcayacağı kendi insafına kalmıştır ki insaf, insan denen mahlûkta en seyrek bulunan madenlerden biridir.
Siz de harcadınız.
Öyle ustaca ki…
İnsanın kalbini kırmadan önce nefesini kesen bir zarafetle. İhanetiniz bile bir terbiye yöntemi gibiydi. İnsan, kendi cehaletine yenilir çoğu zaman. Ben de yenildim. Hem de farkında olmadan, adım adım, usul usul, sessizce.
Bugün düşünüyorum:
Asıl kırgınlığım size mi?
Hayır.
Asıl kırgınlığım, sizi tanrılaştıran, sizi merkeze koyan, sizi korunaklı bir liman sanan kendime. Sizin, benim üzerimdeki hükmünüz de hatamın eseri. Sizi büyüten benmişim; sizdeki devliğin masrafı benden kesilmiş.
Şimdi hesap kapandı.
Bir insanın kıymetini en iyi, ondan vazgeçtiğinizde anlarsınız. Ve bazı insanlar, kalbinizden çıktıklarında ancak gerçek boyutlarına dönerler: Küçük, sıradan, önemsiz ve geçici.
Evet, sizi canımdan aziz tutmuştum.
Ama yanılgılarımın hepsini yakıp küle çevirdim artık. Küller insanı terbiye eder; sizden kalan da en fazla bu kadar: Bir avuç kül ve geç kalmış bir bunu da gördük tebessümü.
Artık biliyorum.
Bazı insanlar, hayatımızdan çıktıklarında değil; biz kalbimizi onlardan geri çektiğimizde küçülürler.
Ben kalbimi geri aldım.
Gerisi küllerde kalsın.
HACER ELBEY - EĞİTİM YÖNETİCİSİ
DIĞER HABERLER
-
Özel Okul Ücretleri Üzerinden Yürütülen Tartışmalar ve Eğitime Verilen Zarar
31 Aralık 2025, 11:49 -
CANIMDAN AZİZ TUTMUŞTUM SİZİ
31 Aralık 2025, 10:33 -
GÜVENLİK, GÜVENLE SAĞLANIR
31 Aralık 2025, 10:27 -
Teknokolonizasyon ve Teknolojide Dekolonizasyon - Maarif Vakfı 5. Eğitim Zirvesi’nin ardından-2
31 Aralık 2025, 10:24 -
Öğretmenin İtibarı Ne Zaman Bu Kadar Kolay Harcanır Oldu?
31 Aralık 2025, 10:20 -
FUAD ile İRADE EĞİTİMİ
29 Aralık 2025, 11:03 -
Hasbihal Buluşmaları Zeytinburnu’nda Gerçekleşti
28 Aralık 2025, 16:28 -
Doğa Koleji Ziyareti
28 Aralık 2025, 15:43 -
Eğitimde Unutulan Bir Güç: Merhamet
27 Aralık 2025, 10:42 -
Mehmet Baran'dan ÖZKURBİR'e ziyaret
27 Aralık 2025, 08:42

