Ağlayacaksan Oynamayalım 16 Ekim 2025, 07:47

Bazı insanlar var… Hayatla top oynamaya kalkıyorsun, daha topa dokunmadan “Ama ben kazanamayacağım ki.” diyorlar. Yahu kardeşim, sen daha oyuna girmeden pes etmişsin, biz de seni çocuk parkında değil, hayatın sahasında sandık!
İş yerinde “Çok baskı var.” diyor, ama word dosyasını bile açarken ağlıyor. İlişkide “Çok seviyorsun boğuluyorum.” deyip, ertesi gün “Hiç aramıyorsun artık.” diye trip atıyor. Arkadaş grubunda da “Her şeyden sıkıldım.” diyerek enerjiyi emip moral seviyesini yerin altına indiriyor.
Yani nereye dönsen bir ağlama seansı, herkes terapist olmuş, kimse topa vurmuyor.
Bir de şöyle bir ironileri var: Sorun ne olursa olsun, kendileri hep haklı. İş yetişmemiş? “Patron baskı yapıyor.” İlişki bitmiş? “Ben çok verdim, o kıymet bilmedi.” Arkadaşlar uzaklaşmış? “Ben çok iyi niyetliydim.” E peki kim kötü niyetli? Evren mi? Kargo şirketi mi? Yoksa sürekli ağlayan o iç ses mi?
Gerçek şu ki, herkes biraz ağlar. Ama bazıları ağlamayı yaşam tarzı haline getirir. Yorgunluktan değil, konfor alanı bozulduğu için ağlarlar. Sorumluluk almaktan değil, sorumluluğu başkasına atarken ağlarlar. Sonra da gözyaşlarını duyarlılık diye pazarlayıp oyunun ortasında mağdur kontenjanından yarışmaya devam ederler.
Ama işte…
Hayat bir oyun.
Ve bu oyunda herkes terliyor, düşüyor, bazen ağlıyor. Ama kimse sürekli ağlayanla oynamak istemiyor. Çünkü oyunun ritmini, neşesini, mizahını öldürüyor o mızmızlık. Sahanın ortasında “Top bana gelmedi.” diye ağlayan biri, aslında topu hiç istememiştir zaten. Sadece ilgiyi istemiştir.
O yüzden artık kural net: Ağlayacaksan oynamayalım.
Çünkü bu oyun güçlü olana değil, dengeyi koruyana kazandırıyor. Ve hayatın her alanında işte, aşkta, arkadaşlıkta gözyaşı değil, azıcık dayanıklılık gerekiyor.
Kahveni karıştırırken bile şunu unutma. Mızmızlanmak kimseye prim kazandırmadı. Ama oyundan keyif alanlar hep bir adım önde oldu.
HACER ELBEY - EĞİTİM YÖNETİCİSİ
DIĞER HABERLER
-
Görünmeyen Dersler - Türk Eğitiminde Hayati Ama Göz Ardı Edilen Konular Üzerine
17 Ekim 2025, 09:57 -
Ankara Biltek Eğitim Kurumları’na Ziyaret
17 Ekim 2025, 08:54 -
Ağlayacaksan Oynamayalım
16 Ekim 2025, 07:47 -
Görünmek mi, Yönetmek mi?
15 Ekim 2025, 09:40 -
Dikkat! “Ödev” Var!
14 Ekim 2025, 08:39 -
Evladı Fatihan Diyarı Balkanlar’da Gönül Ziyareti
13 Ekim 2025, 23:02 -
Azerbaycan Şəki’de Şehit Aileleri ile Gönül Buluşması
13 Ekim 2025, 22:56 -
Pendik’ten Gazze’ye Gönül Köprüsü Kuruldu
13 Ekim 2025, 22:49 -
Prenses Erkek – Sirk Aslanı
13 Ekim 2025, 08:25 -
Lise Eğitiminde Yeni Model Arayışı: 3+1 veya 2+2 Sistemi Üzerine Bir Değerlendirme
12 Ekim 2025, 06:59